İsrail’in Hamas’a yönelik politikasının tarihi araştırıldığında, bir soru ön plana çıkıyor: Hamas İsrail’in yanıbaşında nasıl büyüyebildi?
Hamas’ın güç kazanması ile Netanyahu’nun siyasi kariyeri arasında paralellik bulunuyor. Hamas Haziran 2007’de Gazze’de iktidara geldi ve Netanyahu Şubat 2009’daki seçimlerden başbakan olarak çıktı.
2009 seçimleri sırasında Netanyahu, o dönemde iktidarda olan rakip Kadima partisinin lideri Tzipi Livni’yi Hamas’ı devirmeyi başaramadığı için eleştirmişti.
3 Şubat’ta Gazze’den düzenlenen roket saldırısının ardından güneydeki Aşkelon şehrini ziyaret etti.
Netanyahu orada yaptığı açıklamada ilk defa Hamas’ı yok etmekten bahsetti.
‘Aşkelon’un girişindeyiz. Bu sabah buraya bir Grad roketi indi. Bu her şeyi açıklıyor. Şans eseri bir mucize oldu ve bana şarapneli gösteren çocuklar zarar görmedi’ diyen Netanyahu sözlerine şöyle devam etmişti;
‘Ama mucizelere güvenemeyiz. Tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirecek tek eylem, Gazze’deki Hamas rejimini devirmektir.’
Hamas’ı etkisiz hale getirmek 2009’da zor bir öneri gibi görünmüyordu. Zira grubun o zamanlar bugüne kıyasla gücü daha zayıftı.
Ancak Netanyahu iktidara geldikten sonra Hamas’ı devirmek için hiçbir girişimde bulunmadı.
12 Aralık 2019’da bir muhabirin Hamas’ı devirmekten kaçınmanın bir hata olup olmadığını sorması üzerine Netanyahu şu yanıtı verdi;
‘Komutan olduğunuzda savaşın nasıl yürütüleceğine karar vermelisiniz. Koşullar ideal hale gelmeden bir dakika, hatta bir saniye bile harekete geçmeyeceğim.’
Netanyahu on dört yıl boyunca asla gerçekleşmeyen ‘koşulların’ nelerden oluştuğuna açıklık getirmedi.
Görünen o ki, seçim açısından avantajlı göründüğünde Hamas’ı devireceğine söz verdi, ancak seçimden zafer ile ayrıldıktan sonra, siyasi açıdan riskli göründüğünde bu vaadinden vazgeçti.
Başka bir deyişle bir eyleme geçmeden önce ‘en uygun koşulları’ beklemesi gerektiğine dair inancı, eylemsizliğin bahanesi haline geldi.
İsrail basını bu politikayı ‘Netanyahu’nun Gazze’deki stratejik kumarı’ olarak nitelendirdi.
2018 yılında İsrail merkezli Ynet gazetesi Netanyahu’nun bu politikasını mercek altına alan analizinde ‘Netanyahu’nun deneyi başarısız olursa en büyük bedeli Gazze sınırı yakınında yaşayan İsrailliler ödeyecek’ demişti.
5 yıl sonra İsrailli gazetenin yaptığı uyarıda haksız olmadığı ortaya çıktı. Şimdi İsrail kamuoyu bir suçlu arıyor.
Ancak Netanyahu her fırsatta savaştan sonra kapsamlı bir soruşturma yapılacağını belirterek gelen eleştirileri halının altına süpürmeyi tercih ediyor.